Trakya Bölgesi 2020-2021 Üretim Yılı
Tahıllarda Soğuk Zararı
Trakya Bölgesinde Şubat ayı üçüncü haftası
içerisinde meydana gelen düşük sıcaklıların neden olduğu tahıllarda soğuk zararı
konusunda, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından
hazırlanan bilgi notu aşağıda yer almaktadır.
Soğuk zararı konusunda bölgede kapsamlı
çalışmalar devam etmektedir. Bitkide kardeşlenme döneminde sadece yapraklarda
oluşan zarar verimde ekonomik öneme sahip olmayıp, sapa kalkma döneminde olan çeşitlerdeki
soğuk zararı etkisi yaklaşık 2 hafta sonra tespit edilmesi mümkündür.
TAHILLARDA SOĞUK ZARARI BİLGİ NOTU
Trakya Bölgesi 2020-2021 yılı Ekim ayından
Şubat ayı ortası itibarı ile toplam yağış miktarı yeterli olmakla birlikte
sıcaklık değerlerinde önceki yıllara göre bütün aylarda (Kasım, Aralık, Ocak)
mevsim normalleri üzerinde kaydedilmiştir. Çimlenme ve bitki gelişimi yağışa
paralel olarak yüksek sıcaklığın da etkisi ile Aralık ve Ocak ayları boyunca
devam etmiştir. Bu yüksek sıcaklık değerleri özellikle vernalizasyon ihtiyacı
düşük olan yazlık ve alternatif tabiatlı çeşitlerin Ocak ayı içerisinde sapa
kalkma dönemine girmesine neden olmuştur.
Trakya; iklim özellikleri itibari ile
kışlık ve vernalizasyon ihtiyacı yüksek olan alternatif karakterlere sahip
ekmeklik buğday ve arpa çeşitlerinin üretiminin yapılması gereken bölgedir. Son
yıllarda iklim koşullarındaki değişkenlikler de dikkate alındığında bu durum
bölgede daha fazla önem arz etmektedir. Bölgenin uzun yıllara ait iklim
özellikleri göz önüne alındığında bazı yıllar özellikle yağış ve sıcaklık
değerlerinde önemli oranlarda değişikliklerin olduğu görülmektedir.
Bitkilerdeki soğuk zararı genellikle kış döneminde sıcaklıktaki ani düşüşler,
düşük ısı değerinin uzun süre devam etmesi ve gece-gündüz arasındaki sıcaklık
değişmeleri sonucu meydana gelmektedir.
EKMEKLİK BUĞDAY VE ARPADA SOĞUĞA
DAYANIKLILIK
Tahıllarda soğuğa dayanıklılık; genetik
faktörler, iklim koşulları, toprak yapısı, ekim zamanı ve derinliği ve kültürel
uygulamalara göre değişkenlik gösterebilmektedir. Tahıllarda kışlık üretim
yapılan bütün bölgelerde soğuk zararı etkisi farklı şekilde olmaktadır. Trakya
Bölgesinde de özellikle kış dönemi içerisinde sıcaklık değerlerindeki dalgalanmalar
yukarıda belirtilen faktörlerinde etkisi ile üretim alanlarında bitkilerde
farklı oranlarda soğuk zararına neden olmaktadır.
Tahıllarda kışa veya soğuğa dayanıklı
çeşitler kış dönemi ile birlikte sıcaklık değerleri azaldıkça sıcaklık düşüşüne
bağlı olarak bünyesinde bazı fizyolojik değişimler yaparak soğuklara
dayanıklılığını artırmaktadır. Ekim sonrası tohum topraktaki nem ile
bünyesindeki besini kullanarak ilk çimlenme ve çıkışını sağlar. Bitkiler
gelişme süresince topraktan su ve besin elementlerini bünyelerine alarak ayrıca
CO2 ve güneş ışınından da faydalanarak kendi büyümesi ve
gelişmesi için gerekli olan enerjisini oluşturur. Büyüme ve gelişme için
gerekli olan enerjisinin bir kısmını ileri dönemlerde kullanmak üzere farklı
organları içinde depo eder. Depo edilen enerjinin büyük kısmı şekerlerden
oluşur. Bitki hücre ve dokularının büyük kısmını su teşkil etmektedir.
Soğukların şiddeti arttıkça bitkiler hücre ve dokuları arasındaki çözünür şeker
oranını artırıp, su oranını azaltarak donma derecelerini düşürürler yani
donmaya karşı dayanıklılığını artırırlar. Bölgede kış aylarında yaprağın mor
renge dönüşümü bu dayanıklılığın belirtisidir. Ancak, ani sıcaklık düşüşlerinde
özellikle yazlık ve alternatif gelişme tabiatına sahip çeşitler bu değişimi
yeterince yapamadıkları için farklı derecelerde soğuk zararı meydana
gelebilmektedir. Ayrıca yazlık çeşitlerin genetik olarak soğuğa hassas olması
yanında bitki bünyesindeki bu değişimi yeterince yapamaması soğuktan
etkilenmesindeki en büyük nedendir.
Tahıllarda bitkiler toprak sıcaklığı +9
derece ve altında iken soğuğa alışma başlar ve bu süreç 0 derecede daha hızlı
olur. Bitkilerin soğuğa alışmasında en uygun toprak sıcaklığı +3 oC’dir.
Toprak kış dönemi süresince soğukla ilgili olabilecek streslere en önemli
faktördür.
Çizelge 1. Buğdayda soğuk zararının
potansiyel olarak meydana gelebileceği sıcaklık değeri, belirtiler ve verime
etkisi. (Soğuk zararı genellikle düşük sıcaklığın en az 2 saat süre ile etkili
olması ile başlamaktadır).
Gelişme dönemi |
Sıcaklık (En az 2 saat) |
Bitkide Belirtiler |
Verime etkisi |
Kardeşlenme dönemi |
-11 oC |
Yaprak klorozu; yaprak uçlarının kuruması, yanmadan
dolayı silaj kokusu vermesi, tarlalarda yaprak uçlarında genel kuruma
görüntüsü |
Düşük veya orta verim kaybı |
Sapa kalkma dönemi (Yaklaşık 2. Boğum sonrası) |
-4 oC |
Büyüme noktasının ölümü; yaprak sararması veya
yanması; alt sapın doku bozulması, yarılması veya bükülmesi; koku yayması |
Orta veya yüksek verim kaybı |
Gebeleşme (Başak taslağının kın içerisinde şişmesi ve kılçık
ucunun görüldüğü dönem) |
-2 oC |
Çiçek kısırlığı; başağın kın içinde sıkışması; alt
gövdede hasar; yaprak renk değişikliği; koku |
Orta ve yüksek verim kaybı |
Başaklanma dönemi |
-1 oC |
Çiçek kısırlığı; beyaz kılçıklar veya beyaz sivri
uçlar; alt gövdede hasar; yaprak renk değişikliği |
Yüksek oranda verim kaybı |
Çiçeklenme dönemi |
-1 oC |
Çiçek kısırlığı; beyaz kılçıklar veya beyaz sivri
uçlar; alt gövdede hasar; yaprak renk değişikliği |
Yüksek oranda verim kaybı |
Tanede süt olum dönemi |
-2 oC |
Beyaz kılçıklar veya beyaz sivri uçlar; alt
gövdelerde hasar; yaprak renk değişikliği; küçülmüş, pürüzlü veya rengi
değişmiş taneler |
Orta veya yüksek verim kaybı |
Tanede hamur olum dönemi |
-2 oC |
Büzülmüş, rengi bozulmuş taneler; zayıf çimlenme |
Hafif veya orta verim kaybı |
Kışlık ekmeklik buğday çeşitleri genel
olarak;
-15 0C’de yaklaşık olarak
6 gün,
-18 0C’de yaklaşık olarak
24 saat,
-23 0C’de yaklaşık olarak
12 saat süreli soğuklara dayanabilmektedir.
Ayrıca;
-5 ile -10 0C arasında;
bitki kök ve yapraklarında don zararı,
-20 0C’den düşük
değerlerde ise kışlık çeşitlerde kök tacı ve bitki ölümleri meydana
gelmektedir.
Yazlık karakterli çeşitler ile alternatif
karakterli olup ta vernalizasyon isteği düşük olan çeşitler bu değerlerden çok
daha düşük derecelerde de zarar görmektedir.
TRAKYA BÖLGESİ 2020-2021 ÜRETİM YILI
SOĞUK ZARARI
Trakya bölgesinde tahıllarda soğuk zararı
özellikle bölgeye uygun olmayan yazlık karakterli ve vernalizasyon gereksinimi
az olan alternatif karakterli ve soğuklara daha hassas olan çeşitlerin üretimde
yer alması neticesinde meydana gelmektedir. Trakya’da Ekim ve Kasım ayları
sıcaklık değerleri genellikle ılıman sayılacak düzeyde olmaktadır. Bu durum
özellikle yazlık ve alternatif karakterli çeşitlerin fazla gelişmesine neden
olmakta ve Aralık ayı ile birlikte sıcaklıklarda ani düşüşler meydana
gelmektedir. Örneğin; Kasım ayı sonrası +8 veya +10 0C’lerde
seyreden sıcaklığın birkaç gün içerisinde -6 oC veya daha düşük
derecelere düşebilmektedir. Bu düşük sıcaklık değerleri uzun süreli de (3-4
günden fazla sürmesi gibi) etki yapmakta ve bitkilerde önce yaprak uçlarından
başlayarak sıcaklığın derecesine ve çeşit hassasiyetine bağlı olarak bitkilerin
farklı oranda zarar görmesine neden olmaktadır.
Ekmeklik buğday ve arpada başak taslağı sapa kalkma dönemi ile birlikte ilk boğum üzerinde oluşmakta ve bitki gelişimine paralel olarak gelişmektedir. Başak taslağı ile ilgili farklı görüntüler Şekil 1-4 arasında verilmiştir. Tahıllarda bu dönemde Çizelge 1‘de açıklandığı gibi -4 oC ve daha düşük sıcaklığın 2 saat ve üzeri etkili olması başak taslağına zarar verebilmektedir. Başak taslağı diğer organlara göre soğuğa daha hassastır. Başağın generatif organ olmasından dolayı zarar görmesi halinde yeniden başak gelişmez. Tahıllarda sapa kalkma döneminden itibaren oluşan soğuktan zarar gören ve sağlıklı başak taslağı görüntüleri Çizelge 1-4 arasında verilmiştir. Farklı sıcaklık değerleri farklı gelişme tabiatına sahip çeşitlerde zarar etkisi farklı olabilmektedir.
Soğuktan zarar görmüş bitkilerin tahmin edilebilmesi için ilk buğum üzerinden büyüme noktası görülecek şekilde sapı uzunlamasına dilimleyerek büyüme noktasına (başak taslağına) büyüteç ile bakılır. Sağlıklı bir büyüme noktası, canlı, beyazımsı yeşil bir görünüme sahip olur ve şişkin görünümde olacaktır. Başak taslağı hafifçe sallandığında kırılmaz ise yine de sağlıklı olduğu düşünülebilir. Ancak bu görüntüler soğukların olduğu dönemden yaklaşık 2 hafta sonrasında görülmesi mümkün olabilir. Zarar görmüş başak taslağı çok gevşekse ve hafifçe vurduğunuzda kırılırsa veya çok yumuşak görünümde ise zarar görmüş olabilir. Ayrıca ileri gelişme döneminde kahverengi bir renge sahip olması zarar gördüğünün belirtisidir.
Üretim alanlarında soğuktan zararlanma sonucu potansiyel verim kaybının tahmin edilmesi veya belirlenmesi çok önemli olup bu tahmin bitki gelişme dönemlerinin ileri aşamasında tarlada farklı noktalardan örnekleme yapılarak belirlenmesi mümkündür. Verim kaybı tahmininde zarar görmüş başak ve kardeşlerin sayısını belirlemek tahmine yardımcı olacaktır.
Buğdayda donma hasarı tarlalar arasında ve
tarlalar içinde değişkenlik göstermekte olup homojen bir zararlanma görülmez.
Bu farklılığa çevresel faktörler, toprak yapısı, tarla yönü, kültürel
uygulamaların etkisi ve çeşitlerin fizyolojik reaksiyonu neden olur. Soğuk
zararının tespitinin hangi dönemde yapılacağını, hangi semptomların aranacağını
ve zarar görmüş bir bitkinin nasıl takip edileceğini bilmek, soğuktan zarar
görmüş buğday çeşidinin değerlendirilmesinde önemlidir.
Yaygın donma veya soğuk zararı belirtileri kardeşlenme veya yapraklarda da görülebilir. Zararın sadece yapraklarda farklı oranlarda sararma ve nekrotik kurumalar şeklinde olması ile de belirir. Bu zarar genellikle sadece yaprağı etkilediği generatif organa zarar vermediği için sonunda verime olumsuz etkisi veya zararı olmamaktadır. Yapraklarda daha ciddi hasar, tüm yaprağın sarıya dönmesine ve bitkilerin sarkmasına neden olabilir. Birkaç gün sonra bir "silaj" kokusu bile fark edilebilir. Bu şekilde zararlanmalarda biyolojik aksam tamamen veya kısmen kuruduğu için fotosenteze dolayısı ile verime de olumsuz etkisi olmaktadır.
Trakya Bölgesinde Aralık, Ocak ve Şubat ayı
sıcaklıkların yüksek olması neticesinde yazlık ve alternatif gelişme tabiatına
sahip çeşitler Şubat ayı veya Mart ayı içerisinde sapa kalkma dönemine, Mart
ayı sonunda ise gebeleşme olarak ifade edilen (başağın şişmesi, kılçık
uçlarının görüldüğü dönem) döneme geçebilmektedir. Çizelge 1’de açıklandığı
üzere hızlı gelişme gösteren çok erkenci çeşitler Şubat ve Mart ayında -4 oC
ve üzeri, Mart ayı sonunda da gebeleşme dönemine geçebileceği için -2 oC
derecede zararlanma başlamaktadır.
Trakya Bölgesinde yukarıda açıklanan her
iki gelişme dönemindeki zarara;
Bu nedenlerle bölgede soğuk zararı
etkisinin azaltılması için hassas çeşitlerin kullanılmaması ve Ocak ayında
gübreleme kesinlikle yapılmamalıdır. Erken dönemde azotlu gübre uygulaması
bitkinin gelişmesini teşvik ederek soğuğa karşı hassasiyetini artırmakta ve
sonraki dönemlerde (Şubat ve Mart aylarında) düşük sıcaklık derecelerinde dahi
(-2 oC gibi) soğuktan zarar görmesine neden olmaktadır. Azotlu
gübre uygulaması bitkide gövdenin su potansiyelini artırmakta dolayısı ile
soğuktan daha fazla zarar görmesine neden olmaktadır. Ayrıca Ocak ayında
kullanılan Üre gübresi düşük toprak ve hava sıcaklığından dolayı bitki
tarafından alımı mümkün olamayacağı için azot kaybı daha fazla olmaktadır.
Bölgede karşılaşılan soğuk zararı Trakya Bölgesi için tescil edilmeyen
çeşitlerde daha fazla görüldüğü için bölgede üretimde yer almasına üreticilerin
de dikkat etmesi gereken önemli bir husustur. Bu nedenlerle bölge üreticilerinin
erken dönem azotlu gübreleme yapmaması ve Trakya Bölgesi için tescil edilmeyen
çeşitlerin üretimlerinde yer vermemesi bu gibi problemlerle karşılaşmamak için
çok önem arz etmektedir.
Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü
Tahıllarda Soğuğa Dayanıklılık Çalışmaları
Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü
tarafından Trakya Bölgesinde yürütülen ıslah çalışmalarında tescil edilen
çeşitlerde verim, kalite, hastalıklara dayanıklılık konularına dikkat edildiği
gibi soğuğa dayanıklılık çalışmaları da bölgede düzenli olarak her yıl
yürütülmektedir. Bu amaçla çeşitlerin ve yeni geliştirilen hatların
vernalizasyon ihtiyacı, soğuğa dayanıklılık dereceleri her yıl farklı testler
ile tarla koşullarında yürütülmektedir. Islah çalışmaları sonucu geliştirilmiş
ve tescil edilmiş bütün çeşitler Trakya Bölgesinde yaşanabilecek düşük sıcaklık
derecelerine dayanıklı olup tescil edilen çeşitler Trakya Bölgesinde bütün
gelişme dönemlerinde her türlü düşük sıcaklığa dayanıklıdır.
Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsünde
ulusal ıslah projesinin yanında Uluslararası Kışlık Buğday Geliştirme programı
da 1986 yılından itibaren yürütülmektedir. Bu program kapsamında her yıl
ortalama 2500 çeşit veya genotip Balkanlar, Avrupa, Ukrayna, Rusya, Orta Asya,
Güney ve Kuzey Amerika’da farklı Enstitü ve araştırma kuruluşları tarafından
geliştirilmiş bütün çeşitler ve genotipler değerlendirilmektedir. Bu nedenle
bölge üreticilerinin üretimde farklı risklerle karşılaşmamak için yeni
çeşitlerin bölgeye uygun olup olmadığı konusunda ekimden önce mutlaka Enstitüye
başvurması gerekmektedir. Ayrıca tahıllarda da bölge için tescil edilen bütün
çeşitlerin tescil denemeleri Enstitü tarafından yürütülmekte olduğu için
üreticilere her türlü bilginin verilmesi mümkün olacaktır.
SONUÇ
Trakya Bölgesinde bazı yıllar da iklim
koşulları uygun olsa da farklı yıllarda ani sıcaklık değişmeleri ve kar örtüsüz
düşük sıcaklıkların uzun süreli olması yazlık çeşitler ile vernalizasyon
gereksinimi az olan alternatif çeşitlerde farklı oranlarda zarara neden
olmaktadır. Bu gibi çeşitler Trakya Bölgesi için kesinlikle tavsiye
edilmemektedir. Bölgede bazı yıllar yağış ve sıcaklık değerleri uygun geçse de
yıldan yıla farklılıkların meydana gelebileceği unutulmamalıdır. Özellikle ani
sıcaklık düşüşleri ve sıcaklık dalgalanmaları bazı hassas çeşitlerde önemli
oranda zarara neden olmakta önemli verim kayıpları meydana gelmektedir.
Üretimde Soğuk Zararını Azaltmak ve Stabil
Verim Elde Edebilmek İçin
__________________________________________________________________________________________
Dr. İrfan ÖZTÜRK, Teknik Koordinatör Trakya
Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Edirne